English    Türkçe    فارسی   

5
3665-3674

  • Konuk, bu sözleri duyunca hemen sıçrayıp dedi ki: Kadın bırak beni. Ayakkabımı ver benim, çamurdan korkum yok. 3665
  • Ben gidiyorum, Allah size hayırlar versin. Yolculukta can, bir an bile eğlenmez.
  • Yolcu, derhal geldiği yere dönmeli. Bir yerde kalıp eğlenmek, yol keser.
  • Kadın, o soğuk sözü söylediğine pişman oldu. Çünkü o eşsiz mihman ürküp yola düşüyordu.
  • Kadın, lütfen, hoş gör, ben şaka olsun diye söyledim deyip.
  • Secdeler etti, bir hayli yalvarıp sızlandı ama fayda etmedi. Konuk, yola düşüp bunları hasret bıraktı. 3670
  • Bu yüzden adam da yasa battı, kadın da. Çünkü artık o konuğun yüzünü, leğendeki akisten değil, kendi yüzünden görmüşlerdi.
  • Konuk gitmede, ova, konuğun miriyle cennet gibi aydınlanmadaydı.
  • Adam, bundan sonra bu işin derdinden utancından evini konuk evi haline soktu.
  • Fakat kadının gönlünde de, erkeğin gönlünde de o konuğun hayali, her an derdi ki: