- Kızına dedi ki: Kendini kocandan koru, sakın gebe kalma. 3720
- گفت دختر را کزین داماد نو ** خویشتن پرهیز کن حامل مشو
- Ne yapayım? Bu yoksula seni vermek zorunda kaldım. Bu adamı garip say, garipte vefa olmaz.
- کز ضرورت بود عقد این گدا ** این غریباشمار را نبود وفا
- Ansızın her şeyi bırakır, kaçıp gider. Çocuğu, başına dert olur kalır.
- ناگهان به جهد کند ترک همه ** بر تو طفل او بماند مظلمه
- Kız dedi ki: Babacığım, dediğini tutarım, öğüdün pek doğru, kabulüm.
- گفت دختر کای پدر خدمت کنم ** هست پندت دلپذیر و مغتنم
- Babası, her iki üç günde bir kere kızına aman ha sakın diye öğüt veriyordu.
- هر دو روزی هر سه روزی آن پدر ** دختر خود را بفرمودی حذر
- Derken kız, birdenbire gebe kalıverdi; ikisi de gençti. 3725
- حامله شد ناگهان دختر ازو ** چون بود هر دو جوان خاتون و شو
- Kız, bunu babasından gizledi. Çocuk, karnında beş, yahut altı aylık oldu.
- از پدر او را خفی میداشتش ** پنج ماهه گشت کودک یا که شش
- Artık iyiden iyiye belli oldu. Babası dedi ki: Bu ne? Ben sana ondan kendini koru demedim mi?
- گشت پیدا گفت بابا چیست این ** من نگفتم که ازو دوری گزین
- Öğütlerim, yelmiydi ki hiç sana tesir etmedi?
- این وصیتهای من خود باد بود ** که نکردت پند و وعظم هیچ سود
- Kız, baba dedi, nasıl tahammül edeyim? Erkekle kadın, şüphe yok ki ateşle pamuk.
- گفت بابا چون کنم پرهیز من ** آتش و پنبهست بیشک مرد و زن