- Kalk, savaş zamanı geldi, yürü. Kendini savaşa at.
- خیز هنگام غزا آمد برو ** خویش را در غزو کردن کن گرو
- Dedim ki: Ey vefasız habis nefis, savaşa meyletme nerde, sen nerdesin? 3790
- گفتم ای نفس خبیث بیوفا ** از کجا میل غزا تو از کجا
- Ey nefis, doğru söyle, bu hilebazlık, nedir? Yoksa şehvete düşkün nefis, ibadete yanaşmaz bile.
- راست گوی ای نفس کین حیلتگریست ** ورنه نفس شهوت از طاعت بریست
- Doğru söylemezsen üstüne saldırır, seni riyazatla adamakıllı sıkar, sıkıştırırım.
- گر نگویی راست حمله آرمت ** در ریاضت سختتر افشارمت
- O anda nefsim, içimden seslendi, dilsiz, ağızsız, fasih bir surette söz söylemekteydi:
- نفس بانگ آورد آن دم از درون ** با فصاحت بیدهان اندر فسون
- Beni her gün burada öldürüp duruyorsun. Canıma, kâfirlere yapılan eziyetleri yapıyorsun.
- که مرا هر روز اینجا میکشی ** جان من چون جان گبران میکشی
- Kimsenin halimden haberi yok.. Sen, beni uykusuz, yemeksiz öldürüp durmadasın. 3795
- هیچ کس را نیست از حالم خبر ** که مرا تو میکشی بیخواب و خور
- Bari savaşta bir yarayla şu bedenden kurtulurum da halk da erliğimi, fedakârlığımı görür.
- در غزا بجهم به یک زخم از بدن ** خلق بیند مردی و ایثار من
- Dedim ki: A nefisceğiz, hem münafık olarak yaşamadasın, hem münafıkça ölmedesin, nesin sen?
- گفتم ای نفسک منافق زیستی ** هم منافق میمری تو چیستی
- İki âlemde de mürai imişsin, iki âlemde de hiçbir şeye yaramazmışsın meğer.
- در دو عالم تو مرایی بودهای ** در دو عالم تو چنین بیهودهای