- O anda nefsim, içimden seslendi, dilsiz, ağızsız, fasih bir surette söz söylemekteydi:
- نفس بانگ آورد آن دم از درون ** با فصاحت بیدهان اندر فسون
- Beni her gün burada öldürüp duruyorsun. Canıma, kâfirlere yapılan eziyetleri yapıyorsun.
- که مرا هر روز اینجا میکشی ** جان من چون جان گبران میکشی
- Kimsenin halimden haberi yok.. Sen, beni uykusuz, yemeksiz öldürüp durmadasın. 3795
- هیچ کس را نیست از حالم خبر ** که مرا تو میکشی بیخواب و خور
- Bari savaşta bir yarayla şu bedenden kurtulurum da halk da erliğimi, fedakârlığımı görür.
- در غزا بجهم به یک زخم از بدن ** خلق بیند مردی و ایثار من
- Dedim ki: A nefisceğiz, hem münafık olarak yaşamadasın, hem münafıkça ölmedesin, nesin sen?
- گفتم ای نفسک منافق زیستی ** هم منافق میمری تو چیستی
- İki âlemde de mürai imişsin, iki âlemde de hiçbir şeye yaramazmışsın meğer.
- در دو عالم تو مرایی بودهای ** در دو عالم تو چنین بیهودهای
- Bu beden sağ oldukça halvetten çıkmamayı nezrettim.
- نذر کردم که ز خلوت هیچ من ** سر برون نارم چو زندهست این بدن
- Çünkü bu beden, halvette ne yaparsa kadına, erkeğe görünmek için yapmaz. 3800
- زانک در خلوت هر آنچ تن کند ** نه از برای روی مرد و زن کند
- Halvetteki hareketi de ancak Tanrı içindir, huzuru ve sükûnu da. Orada niyetinde başka bir şey bulunamaz.
- جنبش و آرامش اندر خلوتش ** جز برای حق نباشد نیتش
- Bu büyük savaştır, o küçük savaş. Her ikisi de Haydar'la Rüstem'in harcıdır.
- این جهاد اکبرست آن اصغرست ** هر دو کار رستمست و حیدرست