- Bari savaşta bir yarayla şu bedenden kurtulurum da halk da erliğimi, fedakârlığımı görür.
- در غزا بجهم به یک زخم از بدن ** خلق بیند مردی و ایثار من
- Dedim ki: A nefisceğiz, hem münafık olarak yaşamadasın, hem münafıkça ölmedesin, nesin sen?
- گفتم ای نفسک منافق زیستی ** هم منافق میمری تو چیستی
- İki âlemde de mürai imişsin, iki âlemde de hiçbir şeye yaramazmışsın meğer.
- در دو عالم تو مرایی بودهای ** در دو عالم تو چنین بیهودهای
- Bu beden sağ oldukça halvetten çıkmamayı nezrettim.
- نذر کردم که ز خلوت هیچ من ** سر برون نارم چو زندهست این بدن
- Çünkü bu beden, halvette ne yaparsa kadına, erkeğe görünmek için yapmaz. 3800
- زانک در خلوت هر آنچ تن کند ** نه از برای روی مرد و زن کند
- Halvetteki hareketi de ancak Tanrı içindir, huzuru ve sükûnu da. Orada niyetinde başka bir şey bulunamaz.
- جنبش و آرامش اندر خلوتش ** جز برای حق نباشد نیتش
- Bu büyük savaştır, o küçük savaş. Her ikisi de Haydar'la Rüstem'in harcıdır.
- این جهاد اکبرست آن اصغرست ** هر دو کار رستمست و حیدرست
- Öyle bir farenin kıpırdamasiyle uçup gidecek akıl sahibinin harcı değil!
- کار آن کس نیست کو را عقل و هوش ** پرد از تن چون بجنبد دنب موش
- O çeşit adama kanlar gibi savaştan, kılıçtan uzak durmak gerek.
- آن چنان کس را بباید چون زنان ** دور بودن از مصاف و از سنان
- O da sofi, bu da. Yazık o sofiye! O, bir iğneyle ölmede, bu kılıçlara karşı durmada. 3805
- صوفیی آن صوفیی این اینت حیف ** آن ز سوزن کشته این را طعمه سیف