- İki âlemde de mürai imişsin, iki âlemde de hiçbir şeye yaramazmışsın meğer.
- در دو عالم تو مرایی بودهای ** در دو عالم تو چنین بیهودهای
- Bu beden sağ oldukça halvetten çıkmamayı nezrettim.
- نذر کردم که ز خلوت هیچ من ** سر برون نارم چو زندهست این بدن
- Çünkü bu beden, halvette ne yaparsa kadına, erkeğe görünmek için yapmaz. 3800
- زانک در خلوت هر آنچ تن کند ** نه از برای روی مرد و زن کند
- Halvetteki hareketi de ancak Tanrı içindir, huzuru ve sükûnu da. Orada niyetinde başka bir şey bulunamaz.
- جنبش و آرامش اندر خلوتش ** جز برای حق نباشد نیتش
- Bu büyük savaştır, o küçük savaş. Her ikisi de Haydar'la Rüstem'in harcıdır.
- این جهاد اکبرست آن اصغرست ** هر دو کار رستمست و حیدرست
- Öyle bir farenin kıpırdamasiyle uçup gidecek akıl sahibinin harcı değil!
- کار آن کس نیست کو را عقل و هوش ** پرد از تن چون بجنبد دنب موش
- O çeşit adama kanlar gibi savaştan, kılıçtan uzak durmak gerek.
- آن چنان کس را بباید چون زنان ** دور بودن از مصاف و از سنان
- O da sofi, bu da. Yazık o sofiye! O, bir iğneyle ölmede, bu kılıçlara karşı durmada. 3805
- صوفیی آن صوفیی این اینت حیف ** آن ز سوزن کشته این را طعمه سیف
- Sureti sofidir ama canı yok. Bu çeşit sofiler öbür sofilerin de adını kötüye çıkarır.
- نقش صوفی باشد او را نیست جان ** صوفیان بدنام هم زین صوفیان
- Toprakla karılmış olan şu bedenin kapısına, duvarına Tanrı, gayretiyle yüzlerce sofi resmi yaptı.
- بر در و دیوار جسم گلسرشت ** حق ز غیرت نقش صد صوفی نبشت