English    Türkçe    فارسی   

5
3817-3826

  • Müslümanlarla savaşa gider, onlar düşmandan yüz döndürseler bile o geri dönmezdi.
  • Bir kere daha yaralanır, onu da bağlardı. Belki yirmi kere bedeninde mızrak ve ok kırılırdı.
  • Bu suretle savaşa savaşa nihayet kuvveti bitti, yere düştü. Aşkının doğruluğuyla doğruluk makamına ulaştı.
  • Doğruluk, can vermektir. Kendinize gelin de bu hususta ileri geçin. Kur'an'dan "Erler vardır ki Tanrıyla ettikleri ahdi bozmadılar, ahıtlarına doğrulukla sarıldılar" âyetini okuyun! 3820
  • Mademki bu beden, ruha bir alettir, şu halde bu hakiki ölüm değildir.
  • Nice ham kişiler vardır ki görünüşte kanlarını döktüler. Fakat nefisleri diri olarak o tarafa kaçtı.
  • Aleti kırıldı ama yol kesen diri kaldı. Bindiği at kanlar saçtı ama nefis diri.
  • At öldü, yolu aşılmadı. Ancak ham, kötü, perişan bir halde kala kaldı.
  • Her kan döken şehit olsaydı öldürülen kâfir de kutlu bir şehit sayılırdı. 3825
  • Nice şehit olmuş güvenilir kişiler de vardır ki dünyada ölürler, şehit olmuşlardır, fakat diri gibi yürür gezerler.