English    Türkçe    فارسی   

5
3843-3852

  • Musul padişahı, bu korkunç savaşı görünce içeriden bir elçi göndererek,
  • Müslümanların kanını dökmekten maksadın ne? Bu şiddetli savaşta ölüp gidiyorlar. Meramın nedir?
  • Maksadın, Musul şehrini almaksa böyle kan dökmeden de olur bu iş. 3845
  • Ben şehirden çıkayım gel, sen gir. Tek mazlumların kanı, seni tutmasın.
  • Yok, muradın mal, altın ve mücevherse bunu, bu şehirden almak, zaten kolay bir şey dedi.
  • Müslümanların kanları daha fazla dökülmesin diye Musul padişahının, o cariyeyi halifeye bağışlaması
  • Elçi, o erin huzuruna gelince er, cariyenin resmîni verdi.
  • Bu kâğıda bak dedi, bunu istiyorum. Derhal teslim etsin, yoksa ben üstünüm.
  • Elçi gelip maksadı söyleyince o erkek padişah dedi ki: Bu suret eksik olsun, tez götür. 3850
  • Ben, iman ahdında puta tapanlardan değilim. Putun, puta tapanda olması daha doğru.
  • Elçi, kızı getirince o yiğit er, derhal âşık oldu.