English    Türkçe    فارسی   

5
390-399

  • Elest sakisi, şu aşağılık ve çorak yeryüzünde bir yudumcuk saçmıştır da, 390
  • Toprak, o sebeple coşmuştur; biz de o yüzden coştuk. Allahm, pek isteksiz, pek tembel olduk, bir yudumcuk daha saç!
  • Caizse yokluktan feryat ediyor, yokluğu anlatmaya çalışıyorum. Caiz değilse işte sustum.
  • Bu, iki kat hırsı anlatmaydı ya... Halil’den öğren o hırs kazını kesmek gerek.
  • Kazada bundan başka daha bir çok hayır, şer var ama başka sözleri söyleyemem, vakit kalmaz diye ürküyorum.
  • Tavus kuşunun tabiatı ve İbrahim aleyhisselam’ın onu kesmesindeki sebep
  • Şimdi ad san için cilvelenip duran iki renkli tavusa geldik. 395
  • Onun gayreti, sonucundan ve faydasından habersiz bir halde halkı, hayırla şerle avlamaktır.
  • Tuzak gibi av tutup durur. Tuzağın maksada ait ne bilgisi vardır?
  • Tuzağın, av tutmaktan ne zararı vardır, ne faydası; onun bu beyhude tutuşuna şaşarım işte ben.
  • Kardeş, iki yüz güzelle bağdaştın, dost oldun, sonra yine onları terk ettin.