- Cellat gibi boğazına yapışan debdebeyi, şan ve şöhreti ne yapacaksın ki?
- تا چه خواهی کرد آن باد و بروت ** که بگیرد همچو جلادی گلوت
- Bil ki bu âlemde de bir emniyet bucağı vardır. Yalnız münafıkın sözünü az duy, çünkü o söz, zaten söz değildir.
- هم درین عالم بدان که مامنیست ** از منافق کم شنو کو گفت نیست
- Ahîreti inkâr edenlerin delilleri ve biz bu âlemden başka âlem görmüyoruz sözünden ibaret olan o delillerin zayıflığı
- حجت منکران آخرت و بیان ضعف آن حجت زیرا حجت ایشان به دین باز میگردد کی غیر این نمیبینیم
- Ahireti inkâr edenin delili, her an ancak şudur: Eğer başka bir âlem olsaydı onu görürdük. 3930
- حجتش اینست گوید هر دمی ** گر بدی چیزی دگر هم دیدمی
- Bir çocuk, aklın eserlerini görmüyor diye akıllı adam, akla ait şeyleri nakletmez mi ki?
- گر نبیند کودکی احوال عقل ** عاقلی هرگز کند از عقل نقل
- Akıllı bir adam da aşk ahvalini görmezse aşkın kutlu ayı eksilmez ya!
- ور نبیند عاقلی احوال عشق ** کم نگردد ماه نیکوفال عشق
- Yusuf'un güzelliğini kardeşlerinin gözleri görmedi. Fakat Yakub'un gözünden gizli kalmadı ki.
- حسن یوسف دیدهی اخوان ندید ** از دل یعقوب کی شد ناپدید
- Musa'nın gözü, asayı bir sopadan ibaret gördü ama gayb gözü de onu bir yılan, bir kıyamet gördü.
- مر عصا را چشم موسی چوب دید ** چشم غیبی افعی و آشوب دید
- Baş göziyle can gözü savaştaydı, can gözü, üstün geldi, delil gösterdi 3935
- چشم سر با چشم سر در جنگ بود ** غالب آمد چشم سر حجت نمود
- Musa'nın gözü, elini el gördü ama can gözüne karşı o elden bit nurdur parladı.
- چشم موسی دست خود را دست دید ** پیش چشم غیب نوری بد پدید
- Bu söz, kemal bakımından sonsuzdur. Hakikatten haberi olmıyan mahrumlara hayal görünür.
- این سخن پایان ندارد در کمال ** پیش هر محروم باشد چون خیال