English    Türkçe    فارسی   

5
4086-4095

  • Bu aşağılık adamlar, bu yüce makama lâyık değiller. Bir taş için benim buyruğumu reddettiler.
  • Buyruğum, bu çeşit fesatçılarca bir boyalı taş için hor hakir oldu.
  • Padişahın beylerin öldürülmesini emretmesi, Eyaz'ın "Af, daha doğrudur" diye şefaata bulunması
  • Bunun üzerine merhametli Eyaz, sıçradı, o ulu Padişahın tahtına doğru koştu.
  • Secde edip boğazını tutarak, padişahım dedi, senin gibi yüce bir padişahın sultanlığına gökyüzü bile hayran olmuştur.
  • Ey hüma kuşu, hümalar kutluluğu senden bulur, cömertler, cömertliğe senden ererler. 4090
  • Ey kerem sahibi, âlemdeki kerem ve ihsanlar, senin bağışlamana karşı mahvolur gider.
  • Ey lütuf sahibi, kırmızı gül seni görünce utancından gömleğini yırtar.
  • Yarlıgama, senin yarlıgamanla doymuş, tilkiler, senin affınla aslanlara üstün olmuştur.
  • Senin buyruğuna karşı korkusuzca harekette bulunan, affından başka nereye dayansın?
  • Bu suçluların gafletleri, küstahlıkları, ey af madeni padişah, senin affının çokluğundan meydana geldi. 4095