English    Türkçe    فارسی   

5
4158-4167

  • Bir hiç olanı tuttun, adam ettin; onu güneş gibi nurlarla parlattın.
  • Mademki beni adam ettin, yalvarırsam yalvarışımı kerem et, dinle.
  • Benim suretimden izhar ettiğin şefaati da yine sen ediyorsun demektir. 4160
  • Çünkü bu yurt, benim malımdan, mülkümden bomboş, burada benim hiçbir şeyim yok. Evde kuru, yaş, ne varsa benim değil.
  • Duamı su gibi akıttın, sebatını da bağışla ve o duayı kabul et.
  • Önce bana duayı ilham eden sensin, sonunda duamı da sen kabul et.
  • Kabul et de o âlem padişahı suçluların suçunu bu kulu için af etti diyeyim.
  • Ben kendimi beğenmekteydim, baştanbaşa dertten ibarettim. Padişahım, her dertliye deva verdi. 4165
  • Cehennemliktim, kötülüklerle, serlerle doluydum. Onun ihsan eli beni bir kevser haline getirdi.
  • Cehennem kimi yakar, yandınrsa ben o yanan şeyleri cesette tekrar çıkarır, bitiririm.