English    Türkçe    فارسی   

5
4191-4200

  • Şimdi ah ederek ey lütfu, suçlulara yol gösteren Tanrı diye sana yüz tuttular.
  • Lütfet, yolda kirlenenleri tez af Fıratında, yıkanılacak kaynakta yıka, arıt.
  • Arıt da uzun zamandır işlenegelen suçtan yıkansınlar, temizlerin safına katılıp namaz kılsınlar.
  • Sayıdan dışarı olan o saflarda "Bizler saflarız" nuruna gark olsunlar.
  • Söz, bu halin övüşüne gelince kalem de kırıldı, kâğıt da yırtıldı. 4195
  • Hiç deniz, bir kaba sığar mı? Aslanı bir kuzu kapıp götürebilir mi?
  • Perde ardındaysan perdeden çık da o şaşılacak padişahlığı gör.
  • Sarhoş kavim, kadehini kırdılar ama senden sarhoş olanların özrü vardır.
  • Onların sarhoşluğu, ikbal ve malla değildir ey işleri tatlı Tanrı, senin şarabından sarhoş olmuştur onlar.
  • 4200, Ey padişahlar padişahı, onlar senin hususiyetinden sarhoş olmuşlardır. Ey af eden Tanrı, kendi sarhoşunu affet. 4200