English    Türkçe    فارسی   

5
4208-4217

  • Ey sinek, gerkesler, senden sarhoş olurlar. Çünkü sen, bal denizine at sürmüşsün.
  • کرگسان مست از تو گردند ای مگس  ** چونک بر بحر عسل رانی فرس 
  • Dağlar, zerreler gibi senin sarhoşundur. Nokta da senin elindedir, pergel de, çizgi de.
  • کوهها چون ذره‌ها سرمست تو  ** نقطه و پرگار و خط در دست تو 
  • Halkın titrediği fitne, senden titrer.. Her değerli mücevher, sence ucuzdan ucuzdur. 4210
  • فتنه که لرزند ازو لرزان تست  ** هر گران‌قیمت گهر ارزان تست 
  • Tanrı, bana beş yüz ağız verseydi de ey can ve ey cihan, seni anlatsaydım.
  • گر خدا دادی مرا پانصد دهان  ** گفتمی شرح تو ای جان و جهان 
  • Halbuki bir ağzım var, o da ey sırları bilen Tanrı, senden utancından kırık dökük!
  • یک دهان دارم من آن هم منکسر  ** در خجالت از تو ای دانای سر 
  • Fakat yokluktan daha kırık dökük olmam ya.. Bunca ümmetler, onun ağzından zuhur etti.
  • منکسرتر خود نباشم از عدم  ** کز دهانش آمدستند این امم 
  • Yüzlerce gayb eserleri, Tanrı'nın lütuf ve ihsa-niyle yokluktan dışarı çıkmayı beklemede.
  • صد هزار آثار غیبی منتظر  ** کز عدم بیرون جهد با لطف و بر 
  • Ey keremine kurban olduğum Tanrı, başım, senin havanla dönmede. 4215
  • از تقاضای تو می‌گردد سرم  ** ای ببرده من به پیش آن کرم 
  • Sana rağbetimiz, senin dileğinle oluyor. Nerde bir yol yürüyen varsa onu Tanrı cezbesi çekmektedir.
  • رغبت ما از تقاضای توست  ** جذبه‌ی حقست هر جا ره‌روست 
  • Hiç yel olmadan toprak havaya kalkar mı? Hiç deniz olmadan bir gemi, denize ayak atabilir mi?
  • خاک بی‌بادی به بالا بر جهد  ** کشتی بی‌بحر پا در ره نهد