English    Türkçe    فارسی   

5
435-444

  • Ateş, ey bön ahmaklar, ben ateş değilim, makbul bir kaynağım. 435
  • A gözsüzler sizin gözünüzü bağlamışlar. Bana gelin, kıvılcımlarımdan kaçmayın.
  • Ey Halil burada ne kıvılcım vardır, ne duman. Bu görünen şey, ancak Nemrud’un büyüsü, hilesi demekteydi.
  • Sen de Halil gibi akıllıysan ateş senin soyundur, sen bir pervanesin.
  • Pervanenin canı keşke binlerce kanadım olsaydı da,
  • Mahrem olmayanların körlüklerine rağmen amansız bir surette ateşlere yansaydı. 440
  • Bilgisiz kişi, eşekliğinden bana acır, bense bilgi ve görgü sahibi olduğumdan ona acırım diye bağırıp durur.
  • Hele şu suların bile canı olan ateş yok mu? Pervanenin işi bizim işimizin aksi.
  • O nur görür ateşe atılır, gönül de ateş görür, nura dalar.
  • Ulu Allah’nın, Halil evladı kimdir, göresin diye böyle oyunları vardır.