- Ey Allah peygamberi, o mecliste öyle adamlar vardır ki herkesin kuşlarına bile nazar değdirir, onları bile öldürürler.
- یا رسولالله در آن نادی کسان ** میزنند از چشم بد بر کرکسان
- Nazarlarından kükreyen aslanın bile kellesi yarılır, inlemeye başlar.
- از نظرشان کلهی شیر عرین ** وا شکافد تا کند آن شیر انین
- Güçlü deveye nazarı ile ölüm değdirir, sonra arkasından köleyi,
- بر شتر چشم افکند همچون حمام ** وانگهان بفرستد اندر پی غلام
- Yürü bu devenin yağından satın al diye yollar. Köle deveyi sakatlanmış görür.
- که برو از پیه این اشتر بخر ** بیند اشتر را سقط او راه بر
- Atla beraber koşan o deve sakatlanmış başı kesilmiştir. 510
- سر بریده از مرض آن اشتری ** کو بتگ با اسب میکردی مری
- Şüphe yok ki hasetle, kötü gözle feleğin dönüşünü, yürüyüşünü bile başka bir tarzda döndürürler.
- کز حسد وز چشم بد بیهیچ شک ** سیر و گردش را بگرداند فلک
- Su gizlidir, fakat dolap meydanda. Fakat su esasen dönüp yürümededir.
- آب پنهانست و دولاب آشکار ** لیک در گردش بود آب اصل کار
- Kötü gözün ilacı iyi gözdür. İyi göz, kötü gözü ayağının altına alır, yok eder.
- چشم نیکو شد دوای چشم بد ** چشم بد را لا کند زیر لگد
- İlerisi gidiş, rahmetin sıfatıdır, iyi göz de rahmettendir. Halbuki kötü göz, kahır ve lanetten meydana gelmedir.
- سبق رحمتراست و او از رحمتست ** چشم بد محصول قهر و لعنتست
- Allah’nın rahmeti gazabından üstündür. Bunun içindir ki her peygamber, kendi zıddına üst olmuş onu mat etmiştir. 515
- رحمتش بر نقمتش غالب شود ** چیره زین شد هر نبی بر ضد خود