English    Türkçe    فارسی   

5
591-600

  • Zaten evvelkiler de oydu, sonrakiler de. İkilik ancak şaşı gözün bir görüşüdür, bunu böyle gör.
  • Ne şaşılacak şey! Hiç onun aksinden başka bir güzel olur mu? Beden, ancak canla hareket edebilir.
  • Canı olmayan bedeni istersen yağla, balla beslemeye kalk, yine beyhudedir.
  • Bunu, bir günceğiz olsun dirilip bu canlar canının elindeki kadehi alan, o şarabı içen bilir.
  • Fakat gözü, o yüzleri göremeyene şu duman, can görünür. 595
  • Abdülaziz oğlu Ömer’i görmediğinden Haccac onca adalet sahibidir.
  • O, Musa’nın ejderhasını görmemiştir de büyücülerin iplerinde can var sanır.
  • Arı duru suyu içmeyen kuş, kara su içinde kanat çırpıp durur.
  • Zıt olmadıkça zıttı tanınamaz. Yara görülünce onulmaya başlanır.
  • Hasılı Elest ikliminin kadrini bilesin diye dünya, önce gelmiştir. 600