- Gücüm kuvvetim yok, kendimi koruyamıyorum, bu kazadan, bu beladan, bu fitnelerden kurtulmama imkan yok. 645
- چون ندارم زور و ضبط خویشتن ** زین قضا و زین بلا و زین فتن
- Madem ki iş böyle, dağlarda, ovalarda emin olabilmek için çirkin olmam daha iyi.
- آن به آید که شوم زشت و کریه ** تا بوم آمن درین کهسار و تیه
- Ey yiğit, bu kanatlar, benim ululanma silahım kesildi. Ululanmaysa ululananları yüzlerce belaya uğratır.
- این سلاح عجب من شد ای فتی ** عجب آرد معجبان را صد بلا
- Hünerler, anlayışlı olmak ve dünya malını elde etmek, tavusun kanatları gibi insanın canına düşmandır
- بیان آنک هنرها و زیرکیها و مال دنیا همچون پرهای طاوس عدو جانست
- Nice hüner ve sanatlar vardır ki ham kişiyi helak eder. Çünkü o, taneye koşar, bu yüzden de tuzağı görmez.
- پس هنر آمد هلاکت خام را ** کز پی دانه نبیند دام را
- İhtiyarına sahip olmak, “Sakının” emrine uyan ve kendisine sahip olan adam için iyidir.
- اختیار آن را نکو باشد که او ** مالک خود باشد اندر اتقوا
- Kendini koruyamıyor kötülüklerden çekinemiyorsan sakın, o aleti uzaklaştırır, ihtiyarı bırak. 650
- چون نباشد حفظ و تقوی زینهار ** دور کن آلت بینداز اختیار
- Benim de cilvelendiğim şey ve ihtiyarım, o kanattır. Onu yoluyorum, çünkü başıma kastetmede.
- جلوهگاه و اختیارم آن پرست ** بر کنم پر را که در قصد سرست
- Sabır sahibi, kendi kanadını yok farz eder, bu suretle kanadı da onu kötü düşüncelere sevk etmez.
- نیست انگارد پر خود را صبور ** تا پرش در نفکند در شر و شور
- Şu halde ona de ki: Kanadını yolma, onun bir zararı yoktur. Bu çeşit adama ok gelse önüne kalkanını tutar.
- پس زیانش نیست پر گو بر مکن ** گر رسد تیری به پیش آرد مجن
- Fakat bana bu güzel kanat düşmandır. Çünkü sabredemiyor, cilveleniyorum.
- لیک بر من پر زیبا دشمنیست ** چونک از جلوهگری صبریم نیست