English    Türkçe    فارسی   

5
683-692

  • Bulutun gölgesi yere düşer. Fakat gölge, ayla düşüp kalkmaz.
  • A bahtı yaver kişi, kendinden geçmek, bulutsuz bir jale gelmektir. Kendinden geçtin mi değirmi aya benzersin.
  • Fakat rüzgâr bir bulutu sürüp getirdi mi o vakit Ay'ın nûru gider ve ancak bir hayal kalır. (TM) 685
  • Bulut ardında kalmasından o Ay'ın nûru zayıflar, tam ay halinde iken yeni hilâlden daha zayıf olur. (TM)
  • Bulut ve toz yüzünden ay, bir hayal gibi görünür. İşte beden bulutu da bizi hayal düşüncesine sürer.
  • Ayın lutfuna bak ki bu da onun lutfudur, çünkü bize, bulutlar düşmanımızdır demiştir.
  • Ay, ne buluta aldırış eder, ne toza. O, göğün yücesindedir.
  • Bulut bizim canımıza düşmandır. Bulut bizim gözümüzden ayı gizler. 690
  • Bu perde, huriyi Zâl gibi kuvvetlendirir, dolunayı yeni aydan daha noksan bir hale getirir.
  • Ay bizi yücelik kucağına oturtmuş, düşmanımızı kendi düşmanı saymıştır.