- Nerede tuzak ve yem varsa orada az otur. Yürü ey arık kötürüm, kendin gibi arık kötürümleri gör!
- هر کجا دامست و دانه کم نشین ** رو زبونگیرا زبونگیران ببین
- Ey zebunların zebunu, şunu da bil ki, el, elin üstündedir el üstünde el vardır.
- ای زبونگیر زبونان این بدان ** دست هم بالای دستست ای جوان
- Ne şaşılacak şey, sen hem zebunsun, hem de zebunların elini tutmaya çalışıyorsun. Hem avsın hem de avlamayı diliyorsun. 750
- تو زبونی و زبونگیر ای عجب ** هم تو صید و صیدگیر اندر طلب
- Onların önüne ardına set olma. Çünkü, sen düşmanı görmezsin ama o düşman ortadadır.
- بین ایدی خلفهم سدا مباش ** که نبینی خصم را وآن خصم فاش
- Avcılık hırsı, insanı kendi avlanacağından gafil kılar. Erlik gösterir ama yüreksizdir.
- حرص صیادی ز صیدی مغفلست ** دلبریی میکند او بیدلست
- İstekte bir kuştan aşağı olma. Serçe kuşu bile önüne ardına bakınır.
- تو کم از مرغی مباش اندر نشید ** بین ایدی خلف عصفوری بدید
- Yemin bulunduğu yere geldi mi önüne ardına kaç kere dolanır.
- چون به نزد دانه آید پیش و پس ** چند گرداند سر و رو آن نفس
- Acaba der, önümde ardımda bir avcı var mı? Varsa onun korkusu ile şu lokmadan el çekmem gerek. 755
- کای عجب پیش و پسم صیاد هست ** تا کشم از بیم او زین لقمه دست
- Kötülerin hikayelerini gör, hallerine bak. Eşinin dostunun ölümlerinden ibret al.
- تو ببین پس قصهی فجار را ** پیش بنگر مرگ یار و جار را
- Onları silahsız, pusatsız nasıl helak etti? Bir bak. O, herhalde senin yanındadır.
- که هلاکت دادشان بیآلتی ** او قرین تست در هر حالتی