English    Türkçe    فارسی   

5
799-808

  • A inatçı, varlığa düştüğün demden beri şimdiye kadar her lahza yüz binlerce haşir gördün.
  • صد هزاران حشر دیدی ای عنود  ** تاکنون هر لحظه از بدو وجود 
  • Haberin yokken cemad aleminden yetişip gelişen nebat alemine geldin. Nebat aleminden de hayat ve iptila alemine düştün. 800
  • از جماد بی‌خبر سوی نما  ** وز نما سوی حیات و ابتلا 
  • Sonra tekrar güzelim akıl ve temyiz alemine gider, bu beş duyguyla altı cihet aleminden kurtulursun.
  • باز سوی عقل و تمییزات خوش  ** باز سوی خارج این پنج و شش 
  • Bu ayak izleri, deniz kıyısına kadar gider. Sonra deniz içinde ayak izleri yok olur biter.
  • تا لب بحر این نشان پایهاست  ** پس نشان پا درون بحر لاست 
  • Çünkü kuruluk menzillerinde ihtiyat için köyler vardır, yurtlar vardır, konaklar vardır.
  • زانک منزلهای خشکی ز احتیاط  ** هست دهها و وطنها و رباط 
  • Deniz konakları da durup dinlenmeyen, sahası ve tavanı olmayan dalgalanmalardır.
  • باز منزلهای دریا در وقوف  ** وقت موج و حبس بی‌عرصه و سقوف 
  • O menzillerin nişanesi adı sanı yoktur. 805
  • نیست پیدا آن مراحل را سنام  ** نه نشانست آن منازل را نه نام 
  • Nebat aleminden sırf ruh alemine kadar her iki konak arasında bunlar gibi yüzlerce konak vardır.
  • هست صد چندان میان منزلین  ** آن طرف که از نما تا روح عین 
  • Yokluklarda bu varlığı gördün de nasıl beden varlığına böyle yapıştın?
  • در فناها این بقاها دیده‌ای  ** بر بقای جسم چون چفسیده‌ای 
  • Kendine gel ey kuzgun, kendine gel de şu canı ver, doğan kuşu ol. Tanrı’nın halden hale döndürmesi karşısında canınla başınla oyna.
  • هین بده ای زاغ این جان باز باش  ** پیش تبدیل خدا جانباز باش