- Kendine gel ey kuzgun, kendine gel de şu canı ver, doğan kuşu ol. Tanrı’nın halden hale döndürmesi karşısında canınla başınla oyna.
- هین بده ای زاغ این جان باز باش ** پیش تبدیل خدا جانباز باش
- Yeniyi al, eskiyi bırak. Çünkü her yılın, geçen üç yıldan daha artıştır daha üstün.
- تازه میگیر و کهن را میسپار ** که هر امسالت فزونست از سه پار
- Hurma fidanı gibi ihsan sahibi olamazsam var, eskiyi eskiye kat ambarına yığ! 810
- گر نباشی نخلوار ایثار کن ** کهنه بر کهنه نه و انبار کن
- O eski, kokmuş ve pörsümüş şeyi körlere hediye et.
- کهنه و گندیده و پوسیده را ** تحفه میبر بهر هر نادیده را
- Yeniyi gören seni almaz. O Tanrı’ya av olur, sana tutulmaz.
- آنک نو دید او خریدار تو نیست ** صید حقست او گرفتار تو نیست
- Ey kara ve tuzlu su, nerede kör kuş varsa bölük, bölük senin başına toplanır.
- هر کجا باشند جوق مرغ کور ** بر تو جمع آیند ای سیلاب شور
- Bu suretle de körlükleri artar. Çünkü kara su, körlüğü arttırır.
- تا فزاید کوری از شورابها ** زانک آب شور افزاید عمی
- Dünya ehlinin bu sebeple gönül gözleri kördür; onlar, balçıkla bulanmış su içerler. 815
- اهل دنیا زان سبب اعمیدلاند ** شارب شورابهی آب و گلاند
- Madem ki gizli bir alemde abıhayatın yok, şu halde kara ve tuzlu suyu ver, kötülüğü al bu alemde!
- شور میده کور میخر در جهان ** چون نداری آب حیوان در نهان
- Bu halle bir de varlık istiyor, onu anıyorsun ha. Halbuki sen, zenci gibi kara yüzlü olmakla neşelisin.
- با چنین حالت بقا خواهی و یاد ** همچو زنگی در سیهرویی تو شاد