English    Türkçe    فارسی   

5
84-93

  • Yatağından kalkıp kapıya koştu, elini atınca kapıyı kapalı buldu.
  • از فراش خویش سوی در شتافت  ** دست بر در چون نهاد او بسته یافت 
  • O hileci herif kapıyı açmak için türlü türlü hilelere başvurduysa da kapıyı açamadı. 85
  • در گشادن حیله کرد آن حیله‌ساز  ** نوع نوع و خود نشد آن بند باز 
  • İyice sıkıştı oda dardı. Şaşırıp kaldı, ne bir derman bulabildi ne bir hile.
  • شد تقاضا بر تقاضا خانه تنگ  ** ماند او حیران و بی‌درمان و دنگ 
  • Nihayet bir hileye başvurdu, uyumaya bu buruntuyu geçiştirmeye savaştı. Uyudu da. Rüyada kendisini bir viranede gördü.
  • حیله کرد او و به خواب اندر خزید  ** خویشتن در خواب در ویرانه دید 
  • Hatırında virane vardı ondan dolayı da rüyada onu gördü.
  • زانک ویرانه بد اندر خاطرش  ** شد به خواب اندر همانجا منظرش 
  • Kendisini tenha bir viranede görünce aptes bozmaya zaten ihtiyacı vardı, hemen işini beceriverdi.
  • خویش در ویرانه‌ی خالی چو دید  ** او چنان محتاج اندر دم برید 
  • Uyanınca bir de baktı ki yatak pislik içinde. Derdinden deliye döndü. 90
  • گشت بیدار و بدید آن جامه خواب  ** پر حدث دیوانه شد از اضطراب 
  • Bu çeşit rezillik toprakla bile örtülemez diye içinden yüzlerce defa coştu, köpürdü.
  • ز اندرون او برآمد صد خروش  ** زین چنین رسواییی بی خاک‌پوش 
  • Uykum uyanıklığımdan beter. Burada yiyor orada pisliyorum dedi.
  • گفت خوابم بتر از بیداریم  ** گه خورم این سو و آن سو می‌ریم 
  • Kafir, mezarın dibinde nasıl bağırırsa o da öylece keşke geberseydim demeye koyuldu.
  • بانگ می‌زد وا ثبورا وا ثبور  ** هم‌چنانک کافر اندر قعر گور