English    Türkçe    فارسی   

5
863-872

  • Adam dedi ki: Ayağım olsaydı, yürümeye kudret bulsaydım gideceğim yere giderdim.
  • گفت اگر پایم بدی یا مقدمی  ** خود به راه خود به مقصد رفتمی 
  • Bu düşman yurdunda kalır mıydım hiç? Sevgililerin şehrine koşar giderdim.
  • اندرین دشمن‌کده کی ماندمی  ** سوی شهر دوستان می‌راندمی 
  • Ölü taşıyan bir salacayı getirip Ebubekir’i üstüne yatırdılar. 865
  • تخته‌ی مرده‌کشان بفراشتند  ** وان ابوبکر مرا برداشتند 
  • Hamallara verip görsün diye Harzemşah’ın huzuruna götürdüler.
  • سوی خوارمشاه حمالان کشان  ** می‌کشیدندش که تا بیند نشان 
  • Bu cihan, Sebzvar’dır. Tanrı eri, burada zayi olur gider.
  • سبزوارست این جهان و مرد حق  ** اندرین جا ضایعست و ممتحق 
  • Harzemşah ulu Tanrıdır. Bu rezil kavimden gönül istemektedir.
  • هست خوارمشاه یزدان جلیل  ** دل همی خواهد ازین قوم رذیل 
  • Peygamber, “Tanrı, suretlerinize bakmaz, kalbe bakar. Kalp işlerinizi düzene koyun” demiştir.
  • گفت لا ینظر الی تصویرکم  ** فابتغوا ذا القلب فی‌تدبیر کم 
  • Tanrı, ben sana, bir gönül sahibinden bakarım. Secdene, altın vermene bakmam bile demektedir. 870
  • من ز صاحب‌دل کنم در تو نظر  ** نه به نقش سجده و ایثار زر 
  • Sen, gönlünü gönül sandın da gönül sahiplerini aramayı bıraktın.
  • تو دل خود را چو دل پنداشتی  ** جست و جوی اهل دل بگذاشتی 
  • Gönül öyle bir varlıktır ki bu yedi gök gibi yedi yüz tanesini oraya koysan kaybolur gider.
  • دل که گر هفصد چو این هفت آسمان  ** اندرو آید شود یاوه و نهان