- Şükretmiyorsan artık kan ağla. Çünkü o güzellik kafirden ayrılmıştır. 995
- ور نکردی شکر اکنون خون گری ** که شدست آن حسن از کافر بری
- Küfre ümmet olanların işleri borçtur. İmana ümmet olanların kalpleri temizdir, özleri halistir.
- امة الکفران اضل اعمالهم ** امة الایمان اصلح بالهم
- Şükür etmeyenden güzellikte kaybolur, hüner ve sanat da. Artık bir daha ondan bir eser bile göremez.
- گم شد از بیشکر خوبی و هنر ** که دگر هرگز نبیند زان اثر
- Akrabalık akraba olmayış, şükür ve sevgi, öyle bir gider ki bir daha aklına bile gelmez.
- خویشی و بیخویشی و سکر وداد ** رفت زان سان که نیاردشان به یاد
- Ey kafirler, “Yaptıkları işledikleri boştur” ayeti, her murada erişmiş kişinin elinden o muradın, o maksadın çıkıp gitmesidir.
- که اضل اعمالهم ای کافران ** جستن کامست از هر کامران
- Yalnız şükür ehliyle vefa sahiplerinin elde ettikleri kaybolmaz. Çünkü devlet, onların arkalarındadır. 1000
- جز ز اهل شکر و اصحاب وفا ** که مریشان راست دولت در قفا
- Elden giden devlet, nereden kuvvet verecek? İnsana kuvvet ve kudret, gelecek devletten gelir.
- دولت رفته کجا قوت دهد ** دولت آینده خاصیت دهد
- “Borç verin” emrine uy da bu devletten borç ver. Bu suretle önünde yüzlerce devlet görürsün.
- قرض ده زین دولت اندر اقرضوا ** تا که صد دولت ببینی پیش رو
- Bu içilen şeyden, biraz iç de önünde kevser havuzunu bulasın.
- اندکی زین شرب کم کن بهر خویش ** تا که حوض کوثری یابی به پیش
- Vefa toprağına bir yudumcuk döken kişiden devlet avı, nasıl olur da kaçabilir?
- جرعه بر خاک وفا آنکس که ریخت ** کی تواند صید دولت زو گریخت