English    Türkçe    فارسی   

6
1010-1019

  • Kendinden geçmiş sarhoş ve ateşli bir halde oturdu. Ağzından bir hayli acı sözler çıktı. 1010
  • Dedi ki: Bu Allah dostunu nasıl dövüyorsun? Ey apaçık düşman bu ne haset?
  • Kendi dininde doğru isen doğru sözlü bir adama zulmetmeye gönlün nasıl razı oluyor?
  • Ey kâfirlik dininde karı olan, nasıl oluyor da bir şehzadeye karşı böyle bir zanda bulunuyorsun?
  • Ey ebedî lânete uğramış, ey merdut adam, daima adamı eğri büğrü gösteren aynaya bakma.
  • O anda Sıddıyk’ın ağzından çıkan sözleri söylesem elini ayağını kaybedersin. 1015
  • O hikmet kaynakları cihetsizlik makamından coşmada, dudağından Fırat gibi kaynayıp akmada idi.
  • Herhangi bir taştan su kaynar, akar. Bu su, taşın ne yanından gelir, ne ortasından.
  • Allah o taşı kendisine bir siper yapmıştır. O gök renkli suyu, o taştan akıtıp durmadadır.
  • Nitekim senin göz kaynağından da nur, hiç eksilmeden akıp durmadadır.