- Seni görünce olmayacak şey, bana hâl oldu. Canım ululuklara daldı.
- چون ترا دیدم محالم حال شد ** جان من مستغرق اجلال شد
- Ey şehirlerin ruhu, seni görünce bu güneşin sevgisi, harareti, gözümden düştü. 1085
- چون ترا دیدم خود ای روح البلاد ** مهر این خورشید از چشمم فتاد
- Gözüm senin yüzünden yüce bir himmet sahibi oldu, artık çayırlığa, çimenliğe hor bakıyor, onları hoş görmüyor.
- گشت عالیهمت از نو چشم من ** جز به خواری نگردد اندر چمن
- Nur aradım, kendimi nurun nuru olarak gördüm. Huri aradım, kendimi hurilerin bile kıskandıkları derecede güzel buldum.
- نور جستم خود بدیدم نور نور ** حور جستم خود بدیدم رشک حور
- Lâtif ve gümüş bedenli bir Yusuf aradım, sen de bir Yusuf’lar yurdu gördüm ben.
- یوسفی جستم لطیف و سیم تن ** یوسفستانی بدیدم در تو من
- Cennet peşindeydim, arayıp duruyordum. Her cüzün, bana bir cennet göründü.
- در پی جنت بدم در جست و جو ** جنتی بنمود از هر جزو تو
- Bu övüşte bana nispetledir, yoksa bu övüş sana bir kınamadır, bir hicivdir. 1090
- هست این نسبت به من مدح و ثنا ** هست این نسبت به تو قدح و هجا
- Hani, Allah Kelim’i Musa’ya karşı, o sâf çoban, Allah’yı övüyor.
- همچو مدح مرد چوپان سلیم ** مر خدا را پیش موسی کلیم
- Gel de bitlerini kırayım sana süt içireyim,çarığını dikeyim, önüne çevireyim diyordu ya.
- که بجویم اشپشت شیرت دهم ** چارقت دوم من و پیشت نهم
- Fakat Allah onun bu sözlerini medih, saydı; sen de merhamet eder, benim sözlerimi medih sayarsan şaşılmaz.
- قدح او را حق به مدحی برگرفت ** گر تو هم رحمت کنی نبود شگفت