- O, yürüyüşte, gidişte Bilâl’den ileriydi; kötü huylarını daha fazla tepelemişti.
- از بلال او بیش بود اندر روش ** خوی بد را بیش کرده بد کشش
- Senin gibi ardına ardına gitmez, her an daha ziyade gerilemezdi; senin gibi mücevheri bırakıp taşa koşmazdı.
- نه چو تو پسرو که هر دم پستری ** سوی سنگی میروی از گوهری
- Hani şunu gibi: Bir adama konuk geldi. Adam, konuğun yaşını sormaya, ne vakit doğduğunu araştırmaya koyuldu.
- آنچنان کان خواجه را مهمان رسید ** خواجه از ایام و سالش بر رسید
- Oğul dedi, kaç yaşındasın? Söyle, saklama anlat bakalım. 1115
- گفت عمرت چند سالست ای پسر ** بازگو و در مدزد و بر شمر
- Konuk, on sekiz dedi ,yahut on yedi, on altı. Yahut da kardeşlik, on beş!
- گفت هجده هفده یا خود شانزده ** یا که پانزده ای برادرخوانده
- Ev sahibi hadi bakalım şaşkın hadi, biraz daha geri geri git de ananın rahmine gir!
- گفت واپس واپس ای خیره سرت ** باز میرو تا بکس مادرت
- Bu sözü anlatan bir hikâye
- حکایت در تقریر همین سخن
- Birisi bir beyden at istedi. Bey, yürü dedi, o güzel atı al.
- آن یکی اسپی طلب کرد از امیر ** گفت رو آن اسپ اشهب را بگیر
- Adam, ben onu istemem deyince neden dedi. Adam dedi ki: Pek huylu geri geri gidiyor.
- گفت آن را من نخواهم گفت چون ** گفت او واپسروست و بس حرون
- Boyuna gerisin geri gitmede. Bey dedi ki: Sen de kuyruğunu eve çevir! 1120
- سخت پس پس میرود او سوی بن ** گفت دمش را به سوی خانه کن
- Senin nefis atının kuyruğu da şehvettir. Bu sebepten, o kendisine tapan, geri geri gider.
- دم این استور نفست شهوتست ** زین سبب پس پس رود آن خودپرست