Orta görüşlü adam, yalnız kuşu görür, kuştan başka önde, artta hiçbir şey göremez.
مرد اوسط مرغبینست او و بس ** غیر مرغی مینبیند پیش و پس
Tüyse, kuşta gizli olan tüydür, kuşun canı onunla kaimdir.
موی آن نور نیست پنهان آن مرغ ** هیچ عاریت نباشد کار او
مرغ کان مویست درمنقار او ** هیچ عاریت نباشد کار او
Onun bilgisi daima canından coşar.Ne eğretidir,ne borç!
علم او از جان او جوشد مدام ** پیش او نه مستعار آمد نه وام
Hilâl hastalandı, efendisi onu hor görür, tanımazdı, hastalığını da duymadı. Mustafa aleyhisselâm’ın gönlüne doğdu.Hilâl’in hatırını sormaya,ona geçmiş olsun demeye gitti.
رنجور شدن این هلال و بیخبری خواجهی او از رنجوری او از تحقیر و ناشناخت و واقف شدن دل مصطفی علیهالسلام از رنجوری و حال او و افتقاد و عیادت رسول علیهالسلام این هلال را
Hilâl kazara hastalandı, zayıflamaya, erimeye başladı. Mustafa, vahiyle onun halini anladı.1150
از قضا رنجور و ناخوش شد هلال ** مصطفی را وحی شد غماز حال
Efendisi, onu, pek hor gördüğünden hastalığından da haberdar olmadı.
بد ز رنجوریش خواجهش بیخبر ** که بر او بد کساد و بیخطر
O ihsan sahibi ahırda tam dokuz gün yattı. Hiç kimse halini bilmiyordu.
خفته نه روز اندر آخر محسنی ** هیچ کس از حال او آگاه نی
Er olan, erlere padişahlar padişahı kesilen, kendisini yüzlerce akıl, bir deniz gibi kaplayan,
آنک کس بود و شهنشاه کسان ** عقل صد چون قلزمش هر جا رسان
Peygambere vahiy geldi, Allah merhameti dertlilere derman oldu, iştiyakını çeken Hilâl hastadır.
وحیش آمد رحم حق غمخوار شد ** که فلان مشتاق تو بیمار شد
Mustafa kadri yüce Hilâl’i görmek, ona geçmiş olsun deyip hatırını sormak için o tarafa doğru yola çıktı.1155