- Yılan gibi karnı üstünde sürünüp giden bir körün gözü açılır, bağı, baharı görürse ne olur?
- کور بر اشکم رونده همچو مار ** چشمها بگشاد در باغ و بهار
- Mahiyet ve keyfiyetten kurtulan, keyfiyetsizliğin ebedi hayat yurduna ulaşan birisi nasıl olur?
- چون بود آن چون که از چونی رهید ** در حیاتستان بیچونی رسید
- Mekansızlık yurduna mahiyet ve keyfiyet bağışlayan bir hale gelir, bütün keyfiyet ve mahiyetler, köpekler gibi sofrasının etrafına toplanırsa.
- گشت چونیبخش اندر لامکان ** گرد خوانش جمله چونها چون سگان
- Keyfiyetsizlik âleminden onlara kemik verirse ne olur? Cenabetken sus, bu sûreyi okuma.
- او ز بیچونی دهدشان استخوان ** در جنابت تن زن این سوره مخوان
- Keyfiyetten gusül edip, tamamı ile yıkanıp arınmadıkça sen bu musafa dokunma oğlum. 1195
- تا ز چونی غسل ناری تو تمام ** تو برین مصحف منه کف ای غلام
- Fakat ey padişahlar, pis olayım, temiz olayım, âlemde bunu okumayayım da neyi okuyayım?
- گر پلیدم ور نظیفم ای شهان ** این نخوانم پس چه خوانم در جهان
- Sen bana sevaba girmem için diyorsun ki yıkanıp arınmadan su havuzuna girme.
- تو مرا گویی که از بهر ثواب ** غسل ناکرده مرو در حوض آب
- Fakat havuzun dışında topraktan başka bir şey yok. Havuza girmeyen temizlenemiyor.
- از برون حوض غیر خاک نیست ** هر که او در حوض ناید پاک نیست
- Suyun bu lütuf ve keremi olmasa, her an pislikleri kabul edip temizlemese,
- گر نباشد آبها را این کرم ** کو پذیرد مر خبث را دم به دم
- Vay ona iştiyak çekenlere, vay ona ümit bağlayanlara, vay onların ebedi hasretine! 1200
- وای بر مشتاق و بر اومید او ** حسرتا بر حسرت جاوید او