English    Türkçe    فارسی   

6
1255-1264

  • Hâsılı ekmekten kepeğe kadar ne istediyse ev sahibi kendisiyle alay etti, acıklandı, yok dedi. 1255
  • Yoksul içeri girip eteklerini kaldırdı evin içinde aptes bozmaya niyetlendi.
  • Ev sahibi; hey çirkin herif ne yapıyorsun, deyince dedi ki: Böyle yıkık yere bâri aptes bozayım da ferahlayayım.
  • Burada yaşamanın madem ki imkânı yok, böyle eve ancak aptes bozulur.
  • Padişah kolunda beslenmedin, avlanmayı bellemedin; zaten doğan değilsin ki av tutasın.
  • Tavus kuşu da değilsin ki yüzlerce nakışlarla bezenesin de gözleri neşelendiresin. 1260
  • Dudu değilsin ki sana şeker versinler, tatlı sözlerini dinlesinler.
  • Bülbül değilsin, âşıkçasına ağlayıp inleyesin, çayırlıkta, çimenlikte yahut lâle bahçelerinde güzel güzel çileyesin.
  • Hüthüt değilsin ki çavuşluk edesin. Leylek değilsin ki yücelerde yurt tutasın.
  • Ne iştesin sen? Seni ne diye satın alsınlar? Ne kuşusun sen? Seni ne diye yesinler?