English    Türkçe    فارسی   

6
1258-1267

  • Burada yaşamanın madem ki imkânı yok, böyle eve ancak aptes bozulur.
  • Padişah kolunda beslenmedin, avlanmayı bellemedin; zaten doğan değilsin ki av tutasın.
  • Tavus kuşu da değilsin ki yüzlerce nakışlarla bezenesin de gözleri neşelendiresin. 1260
  • Dudu değilsin ki sana şeker versinler, tatlı sözlerini dinlesinler.
  • Bülbül değilsin, âşıkçasına ağlayıp inleyesin, çayırlıkta, çimenlikte yahut lâle bahçelerinde güzel güzel çileyesin.
  • Hüthüt değilsin ki çavuşluk edesin. Leylek değilsin ki yücelerde yurt tutasın.
  • Ne iştesin sen? Seni ne diye satın alsınlar? Ne kuşusun sen? Seni ne diye yesinler?
  • Bu değer bilmezlerin dükkânından vazgeç, yücel “Allah satın alır” ihsanının dükkânına gel! 1265
  • Köhneliğinden kimsenin almadığı o kumaşı o kerem sahibi alır.
  • Onun yanında hiçbir kalp red edilmez; çünkü alış verişten kâr beklemez ki.
  • Kocakarının hikâyesi