English    Türkçe    فارسی   

6
1306-1315

  • Bu suretle o cansız şeyden adamın gönlüne tesir eder. Ne hoştur hamur heyulası olmayan ekmek.
  • تا از آن جامد اثر گیرد ضمیر  ** حبذا نان بی‌هیولای خمیر 
  • Ne hoştur Mesih’in hiç eksilmeyen sofrası, ne hoştur Meryem’in bağsız, bahçesiz yetişen meyvesi.
  • حبذا خوان مسیحی بی‌کمی  ** حبذا بی‌باغ میوه‌ی مریمی 
  • Kamil erin canından kopup gelen mucizeler, talibin canına, gönlüne hayat gibi tesir eder.
  • بر زند از جان کامل معجزات  ** بر ضمیر جان طالب چون حیات 
  • Mucize denizdir, nakıs kişiyse karada yaşayan kuş. Suda yaşayan kuş, helâk olmadan emindir.
  • معجزه بحرست و ناقص مرغ خاک  ** مرغ آبی در وی آمن از هلاک 
  • Her namahremin canını âciz eder, fakat hem dem olan kişinin canına kudret bağışlar. 1310
  • عجزبخش جان هر نامحرمی  ** لیک قدرت‌بخش جان هم‌دمی 
  • İçinde bu kutluluğu bulamazsan her an zahirden istidlalde bulun.
  • چون نیابی این سعادت در ضمیر  ** پس ز ظاهر هر دم استدلال گیر 
  • Tesirler, insanın duygularında görünür durur. Bunlar, tesir edeni haber verirler.
  • که اثرها بر مشاعر ظاهرست  ** وین اثرها از مثر مخبرست 
  • Her ilâcın manâsı hakikati, her hünerin sanatı, sihri gibi gizlidir.
  • هست پنهان معنی هر داروی  ** هم‌چو سحر و صنعت هر جادوی 
  • Fakat yaptığı işe ve eserlerine bakarsan hakikati gizli olmakla beraber onu meydana çıkarırsın.
  • چون نظر در فعل و آثارش کنی  ** گرچه پنهانست اظهارش کنی 
  • İçinde gizli olan kuvvet, fiile gelince açığa çıkar, görünür. 1315
  • قوتی کان اندرونش مضمرست  ** چون به فعل آید عیان و مظهرست