- İşin sonunu gören gözlere ne mutlu. Onlar, bedenin bozulup çürüyüşünü görürler.
- حبذا دو چشم پایان بین راد ** که نگه دارند تن را از فساد
- Ahmed’in gözü de onu görmüş, cehennemi buradayken kıldan kıla seyretmişti.
- آن ز پایاندید احمد بود کو ** دید دوزخ را همینجا مو به مو
- Arşı, kürsüyü, cennetleri görmüş, gaflet perdelerini yırtmıştı.
- دید عرش و کرسی و جنات را ** تا درید او پردهی غفلات را
- Zarardan kurtulmak istiyorsan gözünü işin önünde kapa, sonuna bak. 1360
- گر همیخواهی سلامت از ضرر ** چشم ز اول بند و پایان را نگر
- Sona bak da yokları var gör, varları, duyguyla duyulan aşağılık bir şey bul.
- تا عدمها ار ببینی جمله هست ** هستها را بنگری محسوس پست
- Bâri şunu gör:Akıllı olan herkes gece gündüz yoku aramadadır.
- این ببین باری که هر کش عقل هست ** روز و شب در جست و جوی نیستست
- Yoksulluğa düşüp de cömertliği kim aramaz, dükkânlarda bir kâr elde etmeyi kim istemez?
- در گدایی طالب جودی که نیست ** بر دکانها طالب سودی که نیست
- Tarlalarda kim mahsul istemez, fidanlıklardan kim bir fidan ummaz?
- در مزارع طالب دخلی که نیست ** در مغارس طالب نخلی که نیست
- Medreselerde bilgi elde etmeyi istemeyen, ibadet yurtlarında Allah lütfunu dilemeyen var mı? 1365
- در مدارس طالب علمی که نیست ** در صوامع طالب حلمی که نیست
- Bütün bunlar varları, ardlarına atmışlar yokları istemekte, yoklara kul olmaktadırlar.
- هستها را سوی پس افکندهاند ** نیستها را طالبند و بندهاند