- Yoksulluğa düşüp de cömertliği kim aramaz, dükkânlarda bir kâr elde etmeyi kim istemez?
- در گدایی طالب جودی که نیست ** بر دکانها طالب سودی که نیست
- Tarlalarda kim mahsul istemez, fidanlıklardan kim bir fidan ummaz?
- در مزارع طالب دخلی که نیست ** در مغارس طالب نخلی که نیست
- Medreselerde bilgi elde etmeyi istemeyen, ibadet yurtlarında Allah lütfunu dilemeyen var mı? 1365
- در مدارس طالب علمی که نیست ** در صوامع طالب حلمی که نیست
- Bütün bunlar varları, ardlarına atmışlar yokları istemekte, yoklara kul olmaktadırlar.
- هستها را سوی پس افکندهاند ** نیستها را طالبند و بندهاند
- Çünkü Allah sanatının madeni mahzeni, yokluktan başka bir yerde tecelli etmez.
- زانک کان و مخزن صنع خدا ** نیست غیر نیستی در انجلا
- Bundan önce bir remizdir söylemiştik. Sakın bunu ve onu iki görme.
- پیش ازین رمزی بگفتستیم ازین ** این و آن را تو یکی بین دو مبین
- Demiştik ki her sanat sahibi, sanatını meydana getirmek için yokluk arar.
- گفته شد که هر صناعتگر که رست ** در صناعت جایگاه نیست جست
- Mimar, yapılmamış bir yer, yıkılmış, tavanları çökmüş bir yurt arar. 1370
- جست بنا موضعی ناساخته ** گشته ویران سقفها انداخته
- Saka, içinde su olmayan kap peşindedir. Dülger, kapısı bulunmayan bir ev aramaktadır.
- جست سقا کوزای کش آب نیست ** وان دروگر خانهای کش باب نیست
- Avlanma zamanında hepsi de yokluğa saldırırlar. Ondan sonra da hepsi yokluktan kaçarlar.
- وقت صید اندر عدم بد حملهشان ** از عدم آنگه گریزان جملهشان