English    Türkçe    فارسی   

6
1366-1375

  • Bütün bunlar varları, ardlarına atmışlar yokları istemekte, yoklara kul olmaktadırlar.
  • هستها را سوی پس افکنده‌اند  ** نیستها را طالبند و بنده‌اند 
  • Çünkü Allah sanatının madeni mahzeni, yokluktan başka bir yerde tecelli etmez.
  • زانک کان و مخزن صنع خدا  ** نیست غیر نیستی در انجلا 
  • Bundan önce bir remizdir söylemiştik. Sakın bunu ve onu iki görme.
  • پیش ازین رمزی بگفتستیم ازین  ** این و آن را تو یکی بین دو مبین 
  • Demiştik ki her sanat sahibi, sanatını meydana getirmek için yokluk arar.
  • گفته شد که هر صناعت‌گر که رست  ** در صناعت جایگاه نیست جست 
  • Mimar, yapılmamış bir yer, yıkılmış, tavanları çökmüş bir yurt arar. 1370
  • جست بنا موضعی ناساخته  ** گشته ویران سقفها انداخته 
  • Saka, içinde su olmayan kap peşindedir. Dülger, kapısı bulunmayan bir ev aramaktadır.
  • جست سقا کوزای کش آب نیست  ** وان دروگر خانه‌ای کش باب نیست 
  • Avlanma zamanında hepsi de yokluğa saldırırlar. Ondan sonra da hepsi yokluktan kaçarlar.
  • وقت صید اندر عدم بد حمله‌شان  ** از عدم آنگه گریزان جمله‌شان 
  • Mademki ümidin yoklukta, neden çekiniyorsun ondan? Tamahının enis olduğu şeyden bu çekinme nedir?
  • چون امیدت لاست زو پرهیز چیست  ** با انیس طمع خود استیز چیست 
  • Mademki tamahın o yokluktur, yokluktan, yok oluştan bu kaçışın neden?
  • چون انیس طمع تو آن نیستیست  ** از فنا و نیست این پرهیز چیست 
  • Eğer bir yuvaya enis olmuşsan neden yokluk pususunda bekliyorsun a canım? 1375
  • گر انیس لا نه‌ای ای جان به سر  ** در کمین لا چرایی منتظر