- Çünkü Allah sanatının madeni mahzeni, yokluktan başka bir yerde tecelli etmez.
- زانک کان و مخزن صنع خدا ** نیست غیر نیستی در انجلا
- Bundan önce bir remizdir söylemiştik. Sakın bunu ve onu iki görme.
- پیش ازین رمزی بگفتستیم ازین ** این و آن را تو یکی بین دو مبین
- Demiştik ki her sanat sahibi, sanatını meydana getirmek için yokluk arar.
- گفته شد که هر صناعتگر که رست ** در صناعت جایگاه نیست جست
- Mimar, yapılmamış bir yer, yıkılmış, tavanları çökmüş bir yurt arar. 1370
- جست بنا موضعی ناساخته ** گشته ویران سقفها انداخته
- Saka, içinde su olmayan kap peşindedir. Dülger, kapısı bulunmayan bir ev aramaktadır.
- جست سقا کوزای کش آب نیست ** وان دروگر خانهای کش باب نیست
- Avlanma zamanında hepsi de yokluğa saldırırlar. Ondan sonra da hepsi yokluktan kaçarlar.
- وقت صید اندر عدم بد حملهشان ** از عدم آنگه گریزان جملهشان
- Mademki ümidin yoklukta, neden çekiniyorsun ondan? Tamahının enis olduğu şeyden bu çekinme nedir?
- چون امیدت لاست زو پرهیز چیست ** با انیس طمع خود استیز چیست
- Mademki tamahın o yokluktur, yokluktan, yok oluştan bu kaçışın neden?
- چون انیس طمع تو آن نیستیست ** از فنا و نیست این پرهیز چیست
- Eğer bir yuvaya enis olmuşsan neden yokluk pususunda bekliyorsun a canım? 1375
- گر انیس لا نهای ای جان به سر ** در کمین لا چرایی منتظر
- Elinde ne var, ne yoksa hepsinden gönlünü çekmiş, gönül oltasını yokluk denizine salmışsın.
- زانک داری جمله دل برکندهای ** شست دل در بحر لا افکندهای