English    Türkçe    فارسی   

6
1462-1471

  • Fakat yağın mumları ışıklandırmaya yaramaz. Etin , sarhoşa kebap olmaz.
  • Bütün bu bedenini bakışta erit, bakışa yürü, bakışa git, bakışa var!
  • Bir vardır, iki fersahlık yolu görür; bir bakış vardır, iki âlemi görür, padişahın yüzünü de.
  • Bu ikisinin arasında sayıya sığmaz fark var.Gizli şeyleri Allah bilir ama gözüne bir sürme ara. 1465
  • Yokluk denizini anlattık, duydun ya. Çalış da daima bu denizde ol.
  • Çünkü tezgâhın aslı yokluk âlemidir;orada hiçbir şey yoktur, bomboştur, oranın nişanesi bulunmaz.
  • Bütün ustalar, işlerini göstermek için yokluğu ve sınıklık yurdunu ararlar.
  • Ustaların ustası Allah’nın da tezgâhı yokluktur.
  • Nerde yokluk fazlaysa orası Allah tezgâhıdır, Allah işi oradadır. 1470
  • Yokluk , en yüksek derece olduğundan yoksullar, oraya vardılar, ödülü aldılar.