- Vuran nerede? Vurduğu yer neresi? Yahu, bu, hastalıkla bir hayal olmuş! 1535
- کو زننده کو محل انتقام ** این خیالی گشته است اندر سقام
- Şeriat,dirilerle zenginler içindir. Hiç mezardaki ölülere şeriat hükümleri tatbik edilebilir mi?
- شرع بهر زندگان و اغنیاست ** شرع بر اصحاب گورستان کجاست
- Yoklukla kendilerinden geçmiş olanlar, o ölülerden yüz kat daha ölüdür.
- آن گروهی کز فقیری بیسرند ** صد جهت زان مردگان فانیتراند
- Ölü, bir kere ölmüş, bu âlemden geçip gitmiştir. Halbuki sofiler, yüz taraftan ölmüşlerdir.
- مرده از یک روست فانی در گزند ** صوفیان از صد جهت فانی شدند
- Ölüm, bir kere öldürülmedir. Halbuki bu, üç yüz ölümdür, her birine de sayısız diyet vardır.
- مرگ یک قتلست و این سیصد هزار ** هر یکی را خونبهایی بیشمار
- Allah, bunları defalarla öldürmüştür ama diyetleri için de ambarlar dökmüştür. 1540
- گرچه کشت این قوم را حق بارها ** ریخت بهر خونبها انبارها
- Bunların her biri hakikat âleminde Circis’e benzerler. Altmış kere öldürülmüşler, altmış kere dirilmişlerdir.
- همچو جرجیساند هر یک در سرار ** کشته گشته زنده گشته شصت بار
- Bu çeşit adam, ihsan sahibi kılıcın zevkiyle öldürülmüştür; fakat bir kere daha vur diye yanar, sızlanır durur.
- کشته از ذوق سنان دادگر ** میبسوزد که بزن زخمی دگر
- Vallahi şehit olan, o canlar bağışlayan varlığın aşkıyla ikinci defa öldürülmeye öyle bir âşıktır ki!
- والله از عشق وجود جانپرست ** کشته بر قتل دوم عاشقترست
- Kadı dedi ki: Ben dirilere hükmederim, mezarlıkta yatan ölülere değil.
- گفت قاضی من قضادار حیم ** حاکم اصحاب گورستان کیم