English    Türkçe    فارسی   

6
1566-1575

  • Kadının yanına gidip kulağına bir şey söyleyecek gibi yaptı, ensesine bir hudayi sille aşketti.
  • Dedi ki: Altı kuruşu bölüşün ben de hırıltıdan gürültüden kurtulayım!
  • Kadının bundan kızması,sofinin ona sitemde bulunması
  • Kadı kızınca sofi, hey dedi. Şüphe yok ki senin hükmün adalettir, azgınlık değil.
  • Ey din şeyhi, ey emin adam! Kendine yapılmasını istemediğin şeyi kardeşine nasıl hükmediyorsun?
  • Bilmiyor musun ki benim için kuyu kazarsan nihayet kendin düşersin. 1570
  • “Kim kardeşine kuyu kazarsa kendi düşer” hadisini okumadın mı? Okuduysan a babasının kuzusu önce o hükme sen uy.
  • Kafana bir sille inmesine sebep olan şu tek hükmün yok mu? Eğer öbür hükümlerin de böyleyse,
  • Vay senin hükümlerine. Kim bilir onlar da başına, ayağına ne dertler getirir?
  • Bir zalime, sana harcamak için üç kuruş lâzım diye acırsın ha.
  • Acımanın yeri mi? Zalimin elini kes. Halbuki sen, hükmü, dizgini o zalimin eline veriyorsun. 1575