- Fakat denizin zatında da bir zıttı, bir ortağı benzeri yoktur, işinde de. Varlıklar, varlık libaslarını ondan giyerler.
- ضد و ندش نیست در ذات و عمل ** زان بپوشیدند هستیها حلل
- Zıt, kendisine zıt olan şeye nasıl olur da varlık verir? Onu yaratması şöyle dursun belki ondan kaçar, uzaklaşır.
- ضد ضد را بود و هستی کی دهد ** بلک ازو بگریزد و بیرون جهد
- Eş ne demektir? Misil demektir, iyinin kötünün misli. Misil kendisine misil yaratır mı hiç? 1620
- ند چه بود مثل مثل نیک و بد ** مثل مثل خویشتن را کی کند
- Ey Allahdan korkup çekinen, Allah, birbirine benzer, birbirinin misli iki varlık olsa yaratıcılıkta bu, neden öbürüne üstün olsun yani?
- چونک دو مثل آمدند ای متقی ** این چه اولیتر از آن در خالقی
- Bir bahçedeki yapraklar kadar birbirine eş ve zıt varlık olsa onlar, yine zıttı ve eşi olmayan denizin köpüklerine benzerler.
- بر شمار برگ بستان ند و ضد ** چون کفی بر بحر بیضدست و ند
- Denizin bu zıt görünüşlerini,bu sayısız tecellilerini , keyfiyetsiz olarak gör. Denizin varlığına keyfiyet nasıl sığar?
- بیچگونه بین تو برد و مات بحر ** چون چگونه گنجد اندر ذات بحر
- Onun en aşağı oyunu, canındır. Bu nelik ve nitelik cana nasıl sığar? Can nasıldır, nicedir diyebilir misin?
- کمترین لعبت او جان تست ** این چگونه و چون جان کی شد درست
- Peki, her katradaki akıl ve can bile bedene bigâne olan böyle bir deniz, 1625
- پس چنان بحری که در هر قطر آن ** از بدن ناشیتر آمد عقل و جان
- Nasıl olur da sayı ve keyfiyetin daracık sahasına sığar? Aklıkül bile orada bilmeyenler arasına katılmıştır.
- کی بگنجد در مضیق چند و چون ** عقل کل آنجاست از لا یعلمون
- Akıl, bedene ey cansız şey der, hiç o dönüp varacağın denizden bir koku aldın, bir şey duydun mu?
- عقل گوید مر جسد را که ای جماد ** بوی بردی هیچ از آن بحر معاد