- Bir bahçedeki yapraklar kadar birbirine eş ve zıt varlık olsa onlar, yine zıttı ve eşi olmayan denizin köpüklerine benzerler.
- بر شمار برگ بستان ند و ضد ** چون کفی بر بحر بیضدست و ند
- Denizin bu zıt görünüşlerini,bu sayısız tecellilerini , keyfiyetsiz olarak gör. Denizin varlığına keyfiyet nasıl sığar?
- بیچگونه بین تو برد و مات بحر ** چون چگونه گنجد اندر ذات بحر
- Onun en aşağı oyunu, canındır. Bu nelik ve nitelik cana nasıl sığar? Can nasıldır, nicedir diyebilir misin?
- کمترین لعبت او جان تست ** این چگونه و چون جان کی شد درست
- Peki, her katradaki akıl ve can bile bedene bigâne olan böyle bir deniz, 1625
- پس چنان بحری که در هر قطر آن ** از بدن ناشیتر آمد عقل و جان
- Nasıl olur da sayı ve keyfiyetin daracık sahasına sığar? Aklıkül bile orada bilmeyenler arasına katılmıştır.
- کی بگنجد در مضیق چند و چون ** عقل کل آنجاست از لا یعلمون
- Akıl, bedene ey cansız şey der, hiç o dönüp varacağın denizden bir koku aldın, bir şey duydun mu?
- عقل گوید مر جسد را که ای جماد ** بوی بردی هیچ از آن بحر معاد
- Beden der ki: Ben ancak senin bir gölgenim. Gölgeden kim yardım ister ki?
- جسم گوید من یقین سایهی توم ** یاری از سایه که جوید جان عم
- Akıl da burası der, anlayabilecek kişinin, anlayamayacak kişiden daha âciz olduğu bir yerdir. Öyle bir hayret makamıdır burası ki,
- عقل گوید کین نه آن حیرت سراست ** که سزا گستاختر از ناسزاست
- Burada parlak güneş bile bir zerreye kulluk etmede, köle gibi hizmetlerde bulunmaktadır. 1630
- اندرینجا آفتاب انوری ** خدمت ذره کند چون چاکری
- Aslan burada ceylânın önüne baş kor. Doğan burada çil kuşunun yanında kanat çırpar.
- شیر این سو پیش آهو سر نهد ** باز اینجا نزد تیهو پر نهد