English    Türkçe    فارسی   

6
1628-1637

  • Beden der ki: Ben ancak senin bir gölgenim. Gölgeden kim yardım ister ki?
  • Akıl da burası der, anlayabilecek kişinin, anlayamayacak kişiden daha âciz olduğu bir yerdir. Öyle bir hayret makamıdır burası ki,
  • Burada parlak güneş bile bir zerreye kulluk etmede, köle gibi hizmetlerde bulunmaktadır. 1630
  • Aslan burada ceylânın önüne baş kor. Doğan burada çil kuşunun yanında kanat çırpar.
  • Buna inanmıyorsan neden Mustafa yoksullardan dua ister durur du ya?
  • Bu, belletme içindi dersen bilgisizlik, nasıl olur da anlatma vesilesi kesilir?
  • O biliyordu ki padişahlara lâyık defineyi, padişah, yıkık yerlere gömer.
  • O yıkık yerin her cüzü, defineyi gösterir ama kötü zan, o defineyi kaybetmek için tersine çakılmış nal izlerine benzer. 1635
  • Hattâ doğrusu hakikat, hakikatte garkolmuştur da bu sebeple yetmiş fıkra, belki de yüz fıkra meydana çıkmıştır.
  • Sofi, can kulağını iyi aç, sana kendi saçma sözlerini anlatıyorum.