English    Türkçe    فارسی   

6
1699-1708

  • O hain gülünecek bir şey daha söyledi. Türk kahkahasından sırt üstü yere yıkıldı.
  • Gafil Türk, gülüp dururken terzi kumaştan bir parça daha çalıp gömleğinin yakasından koynuna soktu. 1700
  • Hıta’lı Türk, üçüncü defa, Allah aşkına gülünç bir şey daha söyle dedi.
  • Terzi, ikinci lâtifesinden daha gülünç bir şey söyledi, Türkü tamamı ile avladı.
  • Gözü kapanmış, aklı gitmiş şaşırmış kalmış, bahse giriştiği halde kahkahayla sarhoş olmuştu.
  • Bu sırada Türkün gülmesinden meydanı boş bulup kumaştan bir parça daha çaldı.
  • Hıta’lı Türk, ustadan dördüncü defa olarak yine gülünç bir şey isteyince, 1705
  • Herif rahme geldi, hilesini,düzenini başkalarına yapmaya niyetlenip,
  • Amma da gülünecek şeye harîs ha dedi, zararından, ziyanından haberi bile yok.
  • Türk, ustayı öperek; Allah aşkına bir hikâye daha söyle diye yalvarıyordu.