English    Türkçe    فارسی   

6
1720-1729

  • Ömrünün atlasını, ay makasıyla gurur terzisi kesip parça parça ediyor. 1720
  • Sense yıldızım, hep beni güldürseydi, hep kutlu olsaydı der, bunu istersin.
  • Onun terbilerine pek kızar, cilvesinden, kininden, aletlerinden hiddetlenirsin.
  • Susmasından, kutsuzluğundan, tutukluluğundan, kinciliğinden incinirsin.
  • Neden Zühre çalıp çığırmıyor dersin. Fakat onun kutluluğuna, oynayışına, çağırışına pek güvenme.
  • Yıldızın der ki: Lâtifeyi biraz daha fazlalaştırırsam seni tamamı ile aldatır, borçlu çıkarırım. 1725
  • Bu yıldızların işvesine bakma da ey hor hakîr kişi, erkeklere olan aşkına bak!
  • Birisi yola düşmüş, dükkâna gidiyordu. Gördü ki kadınlar yolu kapamış.
  • Hızlı yürümeden ayağı yanmaktaydı. Yolsa ay gibi kadınlarla doluydu, yol açmaya âdeta imkân yoktu.
  • Bir kadına yüz çevirdi de dedi ki: A bayağı mahlûklar, a kızcağızlar, ne de çoksunuz.