- Şaşılacak şey. Ateş onu yakmadı, bunu yaktı. İstek yolunda böyle tersine nallar vardır işte!
 
		    - آن نسوزد وین بسوزد ای عجب  ** نعل معکوس است در راه طلب 
 
		  
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
	      
	       
	      
	       
	      
	       
	      
		  
		  
	      
		  
		  - Sofinin tekrar sual sorması
 
		  - باز مکرر کردن صوفی سال را 
 
	       
	      
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		 
	         
		 
		 
		 
		    
		    - Sofi dedi ki: Yardımı dilenen Allah, kârımızı ziyansız etmeye kadirdir.
 
		    - گفت صوفی قادرست آن مستعان  ** که کند سودای ما را بی زیان 
 
		  
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
                 
	         
	         
	         
	         
	         
		 
		 
		    
		    - Ateşi gül ve ağaç haline getiren, bunu da zararsız bir hale getirebilir.   1740
 
		    - آنک آتش را کند ورد و شجر  ** هم تواند کرد این را بیضرر 
 
		  
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		 
	         
		 
		 
		 
		    
		    - Dikenden gül çıkaran şu kışı da bahar edebilir.
 
		    - آنک گل آرد برون از عین خار  ** هم تواند کرد این دی را بهار 
 
		  
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		 
	         
		 
		 
		 
		    
		    - Her serviyi hür bir halde sere serpe yücelten, derdi de neşe haline getirir.
 
		    - آنک زو هر سرو آزادی کند  ** قادرست ار غصه را شادی کند 
 
		  
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		 
	         
		 
		 
		 
		    
		    - Onun lûtfuyla her şey, yokluktan var oldu. Var ettiğini ebedî kılarsa nesi eksilir ki?
 
		    - آنک شد موجود از وی هر عدم  ** گر بدارد باقیش او را چه کم 
 
		  
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		 
	         
		 
		 
		 
		    
		    - Bedene can verip dirilten, dirilttiğini öldürmezse ziyana mı girer?
 
		    - آنک تن را جان دهد تا حی شود  ** گر نمیراند زیانش کی شود 
 
		  
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
                 
	         
	         
	         
	         
	         
		 
		 
		    
		    - O cömert Allah, kulunun isteğini çalışmadan verse ne çıkar?   1745
 
		    - خود چه باشد گر ببخشد آن جواد  ** بنده را مقصود جان بیاجتهاد 
 
		  
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		 
	         
		 
		 
		 
		    
		    - Artık kullarından pusuda bekleyen nefis hilesiyle melûn şeytanın hilesini uzak tutsa ne olur ki?
 
		    - دور دارد از ضعیفان در کمین  ** مکر نفس و فتنهی دیو لعین 
 
		  
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
	      
	       
	      
	       
	      
	       
	      
		  
		  
	      
		  
		  - Kadının sofiye cevap vermesi
 
		  - جواب دادن قاضی صوفی را 
 
	       
	      
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		 
	         
		 
		 
		 
		    
		    - Kadı dedi ki: Acı emir olmasaydı, dünyada çirkin, güzel taş ve inci bulunmasaydı,
 
		    - گفت قاضی گر نبودی امر مر  ** ور نبودی خوب و زشت و سنگ و در