English    Türkçe    فارسی   

6
1771-1780

  • Hattâ böyle demese bile, böyle dediğini duymasan, anlamasan bile senin o zevkin yok mu? Allah’nın senin hatırını sormasıdır işte.
  • Gönül hekimleri olan güzeller, hastaların hatırını sormaya düşkündürler.
  • Utanır, söz olmasın derlerse bir çare bulurlar, yine haber gönderirler.
  • Haber bile göndermeseler bunu düşünürler ya. Hâsılı hiçbir sevgili yoktur ki âşıkından haberi olmasın?
  • Ey duyulmamış, eşsiz hikâyeler arayan, âşıkların hikâyesini oku. 1775
  • Bunca uzun zamanlardır kaynar durursun ama yine de tatar aşı gibi yarı pişman bir haldesin ey kadid olmuş adam!
  • Bir ömürdür Allah adaletini görmüş, o tadı almışsın da yine görmeyenlerden daha namahremsin.
  • Talebelik eden üstat olur. Öyle olduğu halde sen günden güne geri gitmişsin a inatçı kör.
  • Anandan,i babandan haberin yok, geceyle gündüzden de ibret almamışsın.
  • Örnek
  • Bir ârif, papazın birine sordu: Sen mi daha yaşlısın sakalın mı? 1780