English    Türkçe    فارسی   

6
1777-1786

  • Bir ömürdür Allah adaletini görmüş, o tadı almışsın da yine görmeyenlerden daha namahremsin.
  • Talebelik eden üstat olur. Öyle olduğu halde sen günden güne geri gitmişsin a inatçı kör.
  • Anandan,i babandan haberin yok, geceyle gündüzden de ibret almamışsın.
  • Örnek
  • Bir ârif, papazın birine sordu: Sen mi daha yaşlısın sakalın mı? 1780
  • Papaz dedi ki: Ben ondan önce doğdum. Sakalsız nice zamanlarım var.
  • Ârif dedi ki: Sakalın ağarmış, eski halini terk etmiş. Öyle olduğu halde yazıklar olsun, kötü huyun hâlâ dönmemiş!
  • O senden önce doğmuş seni geçmiş. Sense tirit sevdası ile böylece kala kalmışsın.
  • Önce doğduğun renktesin hâlâ. Ondan bir adım bile ileri atmamışsın.
  • Hâlâ kaptaki ekşi ayransın. Hâlâ o yoğurdun yağını ayıramamışsın. 1785
  • Hâlâ balçık küpteki hamursun, bir ömürdür ateşli tandırdasın ama hâlâ pişmemişsin.