English    Türkçe    فارسی   

6
1781-1790

  • Papaz dedi ki: Ben ondan önce doğdum. Sakalsız nice zamanlarım var.
  • Ârif dedi ki: Sakalın ağarmış, eski halini terk etmiş. Öyle olduğu halde yazıklar olsun, kötü huyun hâlâ dönmemiş!
  • O senden önce doğmuş seni geçmiş. Sense tirit sevdası ile böylece kala kalmışsın.
  • Önce doğduğun renktesin hâlâ. Ondan bir adım bile ileri atmamışsın.
  • Hâlâ kaptaki ekşi ayransın. Hâlâ o yoğurdun yağını ayıramamışsın. 1785
  • Hâlâ balçık küpteki hamursun, bir ömürdür ateşli tandırdasın ama hâlâ pişmemişsin.
  • Heves yeli ile başın dönüyor ama tepedeki ot gibi ayağın toprakta.
  • Musa kavmi gibi Tih çölünün ıssısında, durduğun yerde tam kırk yıl kala kalmışsın a akılsız adam!
  • Her gün, ta akşama kadar koşup duruyorsun. Fakat kendini yine de ilk konak yerinde görmedesin!
  • O öküze âşık oldukça şu üç yüz yıllık uzaklıktan kurtulamazsın. 1790