English    Türkçe    فارسی   

6
1798-1807

  • Çünkü hiçbir cüzi lezzetsiz bitmez. Istıraplarla zayıflar, kuru kalır.
  • Halbuki senin cüzün kaldı da o iyilik, o nimet, aklından gitti. Daha doğrusu gitmedi,beş duygunla yedi endamından gizlendi.
  • Yaz gibi hani. Yazın pamuk biter de o kalır, fakat yaz hatırlanmaz olur. 1800
  • Yahut da buz gibi. Kışın olur da kış gizlenir, buz bize kalır.
  • Bu o güçlükten bir armağandır. Kışın da yazın armağanları şu meyvelerdir.
  • Ey yiğit bunun gibi senin her cüzün de bedeninde Allahnın bir nimetini söylemededir.
  • Şu kadın gibi yirmi oğlu vardı da her oğlu, bir güzel halini anlatmadadır.
  • Sarhoşluk ve oynaşma olmadıkça gebe kalınmaz. Bahar olmayınca bahçelerde bir şey doğar mı? 1805
  • Gebelerle kucaklarındaki çocuklar, baharın o kadınların aşkına delâlet eder.
  • Her ağaç, çocuklarını emzirmededir. Hepsi, Meryem gibi gizli bir padişahtan gebe kalmıştır.